NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
36 - (1566) حدثنا
يحيى بن يحيى.
قال: قرأت على
مالك. ح وحدثنا
قتيبة. حدثنا
ليث. كلاهما
عن أبي
الزناد، عن
الأعرج، عن
أبي هريرة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال (لا
يمنع فضل
الماء ليمنع
به الكلأ).
{36}
Bize Yahya b. Yahya
rivayet etti. (Dediki): Ben Mâlik'e okudum. H.
Bize Kuteybe de rivayet
etti. (Dediki): Bize Leys rivayet etti.
Bu râvilerin ikisi de
Ebu'z-Zinâd'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etmişlerdirki,
Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Akıbet ottan
menedilmeye varacağı için suyun fazlası (başkasına) men'edilmez.» buyurmuş.
37 - (1566) وحدثني
أبو الطاهر
وحرملة
(واللفظ
لحرملة). أخبرنا
ابن وهب.
أخبرني يونس
عن ابن شهاب.
حدثني سعيد بن
المسيب وأبو
سلمة بن
عبدالرحمن؛
أن أبا هريرة
قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم (لا
تمنعوا فضل
الماء
لتمنعوا به
الكلأ).
{37}
Bana Ebu't-Tâhir ile
Harmele rivayet ettiler. Lâfız Harmele'nindir. (Dedilerki): Bize İbni Vehb
haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus, İbni Şihâb'dan naklen haber verdi.
(Demişki); Bana Saîd b. Müseyyeb ile Ebû Seleme b. Abdirrahmân rivayet
ettilerki, Ebû Hureyre şunu söylemiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Akıbet otu menetmiş
olacağınız için, suyun fazlasını başkasından esirgemeyin!» buyurdular.
38 - (1566) وحدثنا
أحمد بن عثمان
النوفلي.
حدثنا أبو عاصم
الضحاك بن
مخلد. حدثنا
ابن جريج.
أخبرني زياد
بن سعد؛ أن
هلال بن أسامة
أخبره؛ أن
سلمة بن عبدالرحمن
أخبره؛ أنه
سمع أبا هريرة
يقول:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم (لا يباع
فضل الماء
ليباع به
الكلأ).
{38}
Bize Ahmed b. Osman
En-Nevfelî rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Âsim Dahhâk b. Mahled rivayet etti.
(Dediki): Bize İbni Cüreyc rivayet etti. (Dediki): Bana Ziyâd b. Sa'd haber
verdi. Ona da Hilâl b. Usâme, ona da Ebû Seleme b. Abdirrahmân haber vermiş ki,
kendisi Ebû Hureyre'yi şunu söylerken işitmiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem):
«Dolayısiyle ot satılmış
olacağı için, suyun fazlası satılamaz.» buyurdular.
İzah:
Bu hadîsin Hz. Ebû
Hureyre rivayetini Buhâri «Kitâbü'I-Müsâkaat» ile «Terkü'l-Hıyel»de, Nesâî
«İhyâü'l-Mevâli da tahrîc ettikleri gibi, diğer Kütüb-ü Sitte sahipleri de
rivayet etmişlerdir. İbni Mâce'nin
tahrîc ettiği bir rivayette :
«Üç şey vardırki,
bunları başkasına vermemek olmaz : Su, ot ve ateş!» buyurulmuştur. İbni
Merdeveyh'in tefsirinde Hz. Vasile b. Eska'dan şu hadîs rivayet olunmuştur:
Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem):
«Allah'ın kullarından
suyun fazlasını, otu ve ateşi esirgemeyin, zîra Allah bunları kuvvetlilere
menfaat, zayıflara kuvvet olmak üzere yaratmıştır.»
Kele': Yaş olsun kuru
olsun ot manasınadır. Kuru ota Araplar haşiş ve heşîm; yaş ota da uşb ve rutb
derler.
Bu rivayetlerde: Fazla
suyu satmak, hayvanı çiftleştirmek için kiraya vermek ve ziraat için yeri
kiralamak yasak edilmektedir.
Fazla suyun
satilamamasına sebep, dolayısiyle merayı satmış olmaktır. Bu mesele şöyle îzâh
olunur: Bir kimse kendine mülk olmak üzere kırda mera kenarında bir su kuyusu
kazar. Kuyudan ihtiyacına yetip artacak kadar su çıkar. Etrafındaki merada ise
başka su yoktur. Hayvan sahipleri sürülerini bu merada otlatabilmek için bu
kuyudan istifade etmeye mecburdurlar. Aksi takdirde meradan istifâde edemezler;
çünkü hayvanları susuzluktan ölür. Bu hâl karşısında suyu vermemek, hayvanların
otlamasına mâni olmak mânâsına geleceği için fazlasını parasızca hayvan
sahiplerine vermek emrolunmuştur. İbni Bezîze fazla suyu ihtiyaç sahiplerinden
esirgemenin büyük günahlardan sayılacağını söylemiştir.
Hadîsin son rivayetinde
:
«Dolayısiyle ot
satılmış olacağı için, suyun fazlası satılamaz.» buyurulmuştur. Zîra kuyu
sahibi suyun fazlasını parasız vermezse o merada hayvan otlatmağa imkân
kalmayacaktır. Şu halde hayvan otlatabilmek için suyu satmak, mülkü olmayan
merayı satmak gibidir.
Hadîsteki nehyin tahrîm
mi yoksa tenzih mi ifâde ettiğinde ihtilâf olunmuştur. Tıybî : «Suyun mülk olup
olmamasını da bu esâsa bina etmişlerdir; evlâ olan: Nehyi kerahete
hamletmektir.» diyor. Şafiîler'in «Et-Tevdîh» adlı fıkhında bu mesele hakkında
şu îzâhât verilmiştir: «Buradaki nehî İmam Mâlik ile Evzâi"ye göre tahrîme
hamledilmiştir. Hattâbî ile îbni Tîn bu kavli Şâfii'den de nakletmişlerdir.
Bâzıları su vermeyi müstehap görerek nedb mânâsına hamletmişlerse de bizce esah
olan kavle göre ekin için değil hayvanlar için suyu vermek vaciptir.» Bu
meselede Hanefîler'in mezhebi de budur.
Kuyu sahibinin suyu
ihtiyâcına sarf etmek hususunda haklı olduğu ittifâkî bir meseledir. Çünkü Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) suyun fazlasını esirgemekten menetmiştir. Fazlası
olmayan su bu nehîde dahil değildir. Kaplara doldurulan suyun fazlasını vermek
vâcib değildir; meğer ki suyu isteyen muztar kalmış, ola!
Nevevi diyor ki: «Kuyu
sahibinin ihtiyacından artan suyunu ekin sulamak için başkasına vermesi vâcib
değil; hayvan sulamak için vermesi vaciptir. Vücubun da şartları vardır.
Bunların birincisi: Hayvan sahibinin mubah su bulamaması; ikincisi: Suyun
hayvan ihtiyacı için verilmesi; üçüncüsü.: Kuyu sahibinin ihtiyacı
olmamasıdır.»
Yolculara ve
hayvanlarına su verilir. O yerde oturmak isteyenler hakkında iki vecih vardır.
Birinci veçhe göre onlara su vermek vâcib değildir; zira orada kalmalarına
zaruret yoktur. Esah olan ikinci veçhe göre ise vaciptir. Bu takdirde su için
onlardan para alınıp alınmayacağı hususunda da iki kavil vardır. Esah olan
kavle göre para alınmaz; çünkü Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) suyun
fazlasını satmayı yasak etmiştir.
«Devenin çiftleşmesini
satmak...»dan murad: Boğa ve aygır gibi hayvanları çiftleştirmek için
kiralamaktır. İmam Âzam, Şafiî, Ebû Sevr ve diğer bir takım ulema bunun bâtıl
ve haram olduğunu söylemişlerdir. Hayvanı kira ile alan kimse onu kendi hayvanı
ile çiftleştirse bile hiç bir ücret vermesi lâzım gelmez; çünkü satılan şey
meçhul ve teslimi, imkânsızdır.
Ashâb ve tabiînden bir
cemaat, İmam Mâlik ve diğer bâzı ulemâ malûm bir müddet yahut malûm sayıda
çiftleştirme için hayvan kiralanabileceğine kail olmuşlardır. Onlara göre bu
bir ihtiyaç ve menfaattir; bu bâbtaki nehi tenzihe hamledilir.
«Zirâat için yeri
satmak» arazîyi kâra vermektir. Ulemânın bu husustaki kavillerini «Yeri kiraya
verme» bahsinde görmüştük.